20 Mayıs 2011 Cuma

Geceye Fısıltılar..."Manyak mısın Oğlum Sen" !!!

   
   Tam bir dakika önce bomboş bir sayfaya bakıyordum.Bu gece yazacak cümlelerim var mı derinlerde acaba diye düşünüyordum , ya da susmalıyım diyordum tıpkı şu saatte durulmuş bir deniz gibi çöken karanlık misali Tuzla'nın üzerine.
   Sonra bir sigara yaktım  çektim uzun ama hırıltılı bir nefes en derine doğru ve  ötesinde karanlığın kollarına kendisini bırakan dumanları seyre daldım.Tutkulu ama bir o kadarda çekingen sevişmelere sahne oldu odamın haddinden fazla dolu hali ! nasıl bir şizofrenidir bu dedim kendime ürkütücü bir iç sesle ve toparladım kendimi.
   Pesimistik zaman bükümleri diyorum ben bu anlara genelde.Her biri dakikalar sürsede bıraktığı izler ve geçirttiği ataklar uzun soluklu oluyor.Aslında masaya yatırıp irdelemek istediğim o kadar çok olgu var ki ama nedense ne bir neşter yaratacak durumum ne de açtığım kesikleri dikecek güç var içimde bu aralar.Sadece felsefik sözlerden oluşan şarkılar dinleyip , kendime anlam kargaşı yaşatmak ve bir o kadar da çevremdeki insanları dinlediğim şarkılarla cezalandırma isteği var içimde.Mesela tam şuan da "stop crying your heart out" dinliyorum Oasis adlı gruptan.Ayıp değil mi arkadaşım adamı böyle dibe çeken şarkılar yazılır mı derken ardından ela ya çalan gözlerim olsa da "Behind blue eyes" Limp Bizkit coverını dinleyip heh tamamdır kendi gecemin resmen bir kahır bir buhran bulvarı haline gelmesine izin verdim diyorum =) tebrik edin beni hadi =).Ee boşuna okumamış Zeki Müren efendi "Ah bu şarkıların gözü kör olsun" diye.Kör olsun be sanat güneşim seni mi kırcaz.Kesin bana şuanda arkadaşım dinlediğin şarkılara bak bir de benden yaptığın alıntıya bak deyip kınıyordur.Özürler olsun : ) 
   Neyse efenim ( bu da çok değerli bir hocamdan kaldı sağolsun EFENİM) tam da böyle kendimizi duvardan duvara atıyorduk değil mi ? Manyak mısın arkadaşım dedi mesela şuan iç sesim hee tabii bir de sen bu kendi içinde tutarlılığı olmayan yazıları yazarak milleti de manyak mı edeceksin dedi ! dedim kapa çeneni ! yoksa alırım ayağımın altına ! Sonra" minik bir ikilem" tamamdır sonunda çıldırttı seni bu insanlar diye düşüncelere dalıyorum.Düşünüyorum da düşünüyorum biri şu beynimi çıkarsın bir daha da yerine takmasın Gerizekalı olmak istiyorum diyorum mesela şuan da !! Evet mesela şuan bazı arkadaşlarımın inanmayacağını bilsem de Pink Floyd dan "Wish you were here" geliyor.Zaten tanıdığım ve çok değer verdiğim bir kadın ( ki ben ona tanrıçam diyorum) dünya üzerinde yapılan şarkıların %90 ı ayrılık üzerinedir demişti.Katılıyorum sana burdan haberin olsun Melek seslim.Bak konu yine dağıldı gitti.Bir konumuz var mıydı acaba ? neyse eğer şarkıların %90 ı ayrılık üzerineyse bu insanlar sevmeyi de sevilmeyi de bilmiyor arkadaşım haberiniz olsun diyorum.
Jason Mraz dan "I am yours" çalıyor.Bu şarkıyı da ne zaman dinlesem sırtıma yırtık çantamı takıp cebime biraz para atıp kafama bir şapka takıp basıp gidesim geliyor.Bunu en yakın zamanda da yapacağım tanıyanlar bilirler beni=)
Arthur Rimbaud 'un dediği gibi "Ben aslında bir başkasıdır" cümlesi ne kadar ufak görünsede resmen anlayanın alnına çakılıyor şuanda!!! Sağol sadece geceleri ortaya çıkan ikinci kişiliğim sayende aynı beden içinde pezevenk ve fahişeyi canlandırıyoruz.Ki bu da aklıma Yıllar önce izlediğim "Gloria" adlı filmi getiriyor.
   Farkedildiği üzere , çevremdeki herkesin o kadar ikili oynadığını düşünüyorum ki , biraz endişeliyim bu konuda.Ben de bu yüzden en kısa zamanda bir çim biçme operasyonu yapıp hayatımda ki ısırganları temizlemeyi düşünüyorum.Merak etmeyin sizleri çöpe değil suyunuzu kaynatıp ruh sağlığıma iyi gelsin diye hayırlı bir iş için kullanacağım.
   Creedence Clearwater Revival "have you ever seen the rain" dinleyip birazcık çift kişilikli halimi bastırmaya çalışıyorum.Yahu şu yazıyı şimdi bir silesim geldi anlatamam.Baksanıza bir kurgu yok.Bodoslama gidiyor.Ama saklamayın benden biliyorum her biriniz bir an geliyor benim gibi oluyorsunuz, ben çok tanıdım ikiden fazla kişiliğe bölünen tipleri.Sakınıyorum artık sadece.
   Bende artık duygusallık romantizimde kalmamış, odun yaptınız beni burdan size sesleniyorum Ormancılarım.Geçen bir şiir yazayım dedim , resmen klayve ağladı ( bu da teknolojik edebiyat nasıl ama), sen dedi bırak bu işi artık senden olsa olsa Nihat Doğan olur saçmalayıp durursun dedi.Eyvallah çektim sildim şiiri.Bunların tek suçlusu o kendini bilmez "şırfıntıcıklarım".Ben mi gözlerini açtım , onlar mı ben de gözlerini açtı çözemedim ama sonrasında baya bir açılan şey oldu tabi (ironi yapıyor çocuk ne ilginç!)...Hayde yazı nerden nereye geldi halbu ki çok masumhane başlamıştım edebiyat parçalıyordum azcık yukarda.Bununda tek suçlusu benim şu "pezevenk" tarafım.Yanlış anlaşılmasın pezevenk eski anlamıyla "arabulucu demek" bir de lisedeki edebiyat hocamın bana kullanmasıyla öğrendiğim uçarı delikanlı.Burdan ellerini öpüyorum Şahin hocamın tabi beni unutmadıysa adamın yüzünü görmeyeli neredeyse 6 yıl oldu.Maşallah toplu çıkarış yaptık bu yazı sayesinde herkezi andık herkeze sövdük.
   Geceye fısıldayayım dedim benim şu kahrolasıca iç sesim "manyak mısın oğlum sen" dedi bana.Sonrasında sizin gözleriniz ve dudak hareketlerinizin eşliğinde bu ne idü belirsiz yazı çıktı ortaya.Hala silmek için bir şansım var ama malesef iki elimde dolu e klavyeyi yalayamayacağıma göre ! bu seferlik maruz görün olur mu beni : ) 

Efenim , böylelikle pireler tellal iken , bir varken bir yokmuş iken , cümleler birbiri ardına hiçbir anlam bütünlüğü katmadan akıp gitmişler.Ben şimdi bir sigara daha yakıp şu dumanla odanın karanlığı arasındaki ilişkiyi biraz daha şehvetli hale getireyim :) 
Hepinize sağlık ve özgürlük diliyorum 
Rüzgarınız hiç eksilmesin...

not bu yazı aşı derecede ; dedim , ve , he bi de , gibi saçma sapan kelimeler içeriyor =)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder